YAŞAM HAKKI İHLALİ (Kemal Kurkut)

Kemal Kurkut (23), 21.03.2017 tarihinde Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarının yapıldığı alanın girişinde bulunan polis kontrol noktasında elinde bıçak ve vücudunun üst bölümü çıplak bir şekilde polislerle tartışmış ve polis kontrol noktasını geçmiştir. Polislerden bazıları havaya uyarı ateşi açmış, bir polis memurunun silahından çıkan merminin hayati organlarına gelmesi sonucu hayatını kaybetmişti.

Yayın yasağı getirilen soruşturmada olaya karıştığı tespit edilen polis memuru Y. Ş. açığa alınmış ancak üç ay sonra görevine iade edilmişti.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Y. Ş. ve O. M. hakkında soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonucunda şüpheli O. M. Hakkında “olası kastla adam öldürme” suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiş diğer şüpheli Y.Ş. hakkında "olası kastla adam öldürme" suçundan iddianame düzenlenerek dava açmıştı.

Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada olayla ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda “Kemal Kurkut’un yerden seken mermiyle yaşamını yitirdiği ve mermi çekirdeğinin gömlek nüvesinin balistik incelemeye uygun olmadığı” belirtilmişti. Katılan Avukatlarının talebiyle Ulusal Kriminal Büro'dan(UKB) aldırılan ilk raporda, Kemal Kurkut'un sanık tarafından hedef alınarak doğrudan atışla vurulduğu belirtilmişti. UKB’nin mahkemeye sunduğu 2. raporunda ise; Kemal Kurkut’un doğrudan değil, 'yerden seken mermi ile vurulduğu' belirtilmişti. Raporlar arasındaki çelişkiler üzerine Mahkeme heyeti ATK Genel Kurulu’ndan rapor istenmesine karar vermişti. ATK hazırladığı raporda, Kurkut’un “yerden seken mermiyle” öldürüldüğü şeklinde rapor düzenlemişti.

İddia makamı, esas hakkındaki mütalaasında; Kemal Kurkut'un polise saldırı teşebbüsünde bulunmadığı ve silah ile vurulmadan etkisiz hale getirilebileceği belirtmiş ve "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmiştir.

17.11.2020 tarihinde Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın son duruşmasında; Y.Ş. hakkında delil yetersizliğinden dolayı BERAAT kararı verilmiştir.

Mazlumder Diyarbakır Şubesi olarak;

• Yaşam Hakkı ihlali ile sonuçlanan müdahalenin ölçülü ve orantılı olmadığını,

• Kolluk kuvvetinin son çare olarak silahı kullanması gerektiğini,

• Sanık Y. Ş hakkında verilen kararın toplum vicdanında yer bulmadığını,

• Kameralar önünde vuku bulan yaşam hakkı ihlalinin aydınlatılması ve adaletin tecelli ettirilmesini talep ederiz.

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2020-11-18
Okunma Sayısı : 343
Şube ve Temsilcilerimiz
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği -
Adres:
E-posta: | Telefon: | Faks:

Ziyaretçi Sayımız : 4643249