Darbelere Karşı Halkın, Yargılamalarda Adaletin Yanındayız!

Ülkemizde, 15 Temmuz 2016 günü akşam saatlerinde başlayan ve 16 Temmuz günü itibariyle amacına ulaşmadan bastırılan kanlı bir askeri darbe girişimi yaşanmıştır. Halkın seçimle işbaşına getirdiği sivil siyasal iktidarı devirerek, tarihe yeni ve kanlı bir cuntacı iktidar sayfası açmak isteyen darbeciler; başta seçilmiş Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere ülkenin tüm kritik kurumlarına ve mekânlarına her türlü silahı kullanarak, karadan ve havadan hedef alarak insanlık dışı saldırılarda bulunmuşlardır.

Onurunu ve iradesini korumak, darbe girişimine karşı koymak üzere sokağa çıktıklarında, darbecilerin vahşi saldırılarına karşı tarihi bir direniş gösteren halkın üzerine, çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç demeden gözü dönmüş bir pervasızlıkla ateş açılmış; bomba atılmış ve tanklarla ezilerek katledilmişlerdir.

Darbecilerin toplumsal kaos ve iç savaşa sebep olabilecek ve en temel insan haklarının yok sayılacağı bir süreci ifade edecek, gayri meşru ve insanlık suçu teşkil eden kanlı cuntacı darbe girişimine karşı ders niteliğinde bir direniş örneği gösteren sivil halkın yanı sıra polis ve askerler arasından da maalesef 246 kişinin hayatını kaybettiği ve 1500 üzerinde kişinin yaralandığı ifade edilmiştir. MAZLUMDER olarak hayatını kaydedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.

Bilindiği üzere, bir insan hakları örgütü olarak MAZLUMDER, 15 Temmuz akşamı başlayan darbe girişimine karşı daha ilk anlarda net bir tavır almış; tüm üyelerine, “sivil iradeye ve milletin tercihine karşı düzenlenen gayrı meşru müdahaleye karşı çıkma” ve sokağa çıkma yasağına ilişkin çağrılara karşı da “halkın iradesine sahip çıkma” çağrısı yapmıştır.

MAZLUMDER, 15 Temmuz akşamı yapılan cuntacı kalkışmaya, insan hakları temel ilkeleri, insanlığın ortak değerleri, halkın onurlu bir yaşam hakkı ve iradesi adına karşı çıkmış; seçilmiş hükümete, topluma ve siyasete yönelik bu darbe girişimini gayrimeşru olarak tanımlayarak derhal reddetmiştir.

Halkın iradesi ve tercihlerine rağmen yapılan her darbe girişimi, insanlık onuru ve seçme-seçilme özgürlüğüne karşı yapılmış bir saldırı mahiyetindedir ve büyük bir zulümdür. Geçmişte şahitlik ettiğimiz üzere; darbeler, hukukun askıya alındığı, keyfi uygulamaların, kötü muamele ve işkencelerin rutin olarak yaşandığı, tüm toplumun temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilebildiği zorbalık dönemleridir. Halen birçok zulüm ve kötülüğü hafızalarda diri duran darbe dönemlerine bir yenisinin daha eklenmeden mani olunması, hak ve özgürlüklerimize sahip çıkma adına, direnen halkın ve tüm kesimlerin müşterek bir kazanımı olmuştur. Bunu tüm kalbimizle takdir ve tebrik ediyoruz.

Önümüzde bir insanlık suçu olan darbe girişiminde rolü, dahli ve desteği bulunan tüm faillerin ortaya çıkarılacağı ve yargılanacağı bir süreç bulunmaktadır. Bu suça iştirak edenlerin adil, hızlı ve etkin bir şekilde yargılanmaları ve cezalandırılmaları, darbe girişimi mağdurlarının en haklı ve doğal talebi olması yanında; toplumun topyekûn ihlal edilmek istenen haklarının adaletle ikamesi bakımından önem arz etmektedir.

Darbe girişiminin tüm safhalarında dahli olanlar hakkında adalet mekanizmasının doğru ve titiz bir şekilde işletilmesi, gözaltı, soruşturma, kovuşturma ve tutuklama gibi her türlü kararın ve uygulamanın; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmeleri, Anayasa, Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri gibi ulusal ve ulusal üstü mevzuatın gerektirdiği tüm kriterler ve koşullara uygun şekilde gerçekleşmesi, her kim olursa olsun her safhada temel insan haklarına riayet edilmesi ve korunması, yargılamaların amacına ulaşması ve adaletin hakkıyla tecelli etmesi açısından elzemdir.

Darbe sürecine bağlı olarak ilan edilen OHAL'in olağandışı şartları dikkate alınmalı, söz konusu durumun geçici kalması için normalleşmeyi sağlayacak tedbirlerin hızlı ve doğru bir şekilde hayata geçirilmesi öncelenmeli, bu süreç ve uygulamalarda her türlü keyfiliğe karşı azami dikkati itina ve hassasiyet gösterilmeli, geçmiş OHAL tecrübelerinde uzun süreli gözaltı süresi gibi uygulamaların yol açtığı hak ihlallerinin sonuçları göz önünde bulundurulmalı, masumiyet karinesi ve suçun şahsiliği başta gelmek üzere temel ilkelerin ihlaline ve hukuk dışı uygulamaların ortaya çıkmasına yetkililer tarafından kesinlikle göz yumulmamalıdır.

Kamu gücünü ve otoritesini, şahsi ya da örgütsel çıkarları doğrultusunda istismar etmiş darbecilerle ilgili her türlü işlemde; soruşturma makamları ve kolluk güçleri, ulusal ve ulusüstü hukuk ile temel insan hakları anlayışı ve hukuku içinde hareket etmelidir. Kanlı darbe girişiminin yarattığı tüm haklı öfke ve hassasiyete rağmen, mevcut hal; kamu adına güvenlik ve adalet görevini yerine getirenlere, hukuk dışına çıkma ve keyfi davranma hakkını tanımamalıdır. Kanlı girişimin önlenmesi esnasında ölen darbeci şahıslarla ilgili defin işlemleri için de aynı duyarlılıkla davranılmalı; aksi takdirde ölenlerin suçlarıyla hiçbir ilgisi bulunmayan yakınlarının da cezalandırılmış olacağı unutulmamalıdır.

15 Temmuz darbe girişimine karşı onurunu ve iradesini sonuna kadar savunmuş bulunan Türkiye toplumu, geçmiş askeri darbelerin ve dönemlerin getirdiği anayasa, yasa ve kurumlarından da bütünüyle kurtulmak zorundadır. Vesayet üreten, halkın özgür iradesinin ipotek altına alınabilmesine zemin hazırlayabilecek hiçbir kurumsal yapı ve düzenleme daha fazla yürürlükte kalmamalıdır. Darbecilerle, 12 Eylül darbecilerinin getirdiği olağan ve olağanüstü hal kanunlarıyla hesaplaşma gibi apaçık bir tezatla karşı karşıya kalınmış olması dahi; adalet ve özgürleşme adına önümüzde alınacak daha çok yolun bulunduğunu gösteren bir örneklik teşkil etmektedir.

15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar göstermiştir ki; tüm kesimleriyle darbeye karşıtlığını açıkça ortaya koymuş toplumun ihtiyaç duyduğu sosyal barış ve adaleti sunmak için herkese büyük sorumluluklar düşmektedir. Toplumun bundan sonra bir daha asla böylesi karanlık bir dönemi yaşamaması, bugün alınacak tavırla; adaletin ve hukukun herkes için sağlanması ilkesinin korunmasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple olağanüstü hal koşullarında alınacak her türlü kararın ve yapılacak her uygulamanın; karşı karşıya kaldığımız darbe girişimiyle sınırlı kalmasına, temel insan hakları ve özgürlüklerinin her halde ve herkes için geçerli kalmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Yine bu bağlamda, kamu görevlileriyle ilgili başlatılan işlemlerin açık, şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Söz konusu kişiler hakkında hukukun temel karinelerine dayanmadan subjektif kararlar verilmesi, yalnızca duyumlar üzerinden suç isnat edilerek hukuki bir kaos oluşmasından mutlaka kaçınılmalıdır.

MAZLUMDER olarak; 15 Temmuz darbe girişiminin etkin bir şekilde soruşturulmasını, adil bir yargılama sürecinde suçu ortaya çıkarılan tüm faillerin, hukukun imkân verdiği en ağır ceza ile tecziye edilmesi gerektiğini savunuyoruz.

Darbe girişimi, halkın iradesine karşı yapıldığı için de yargılama sürecinin kamuoyuna açık bir şekilde televizyon ve radyolardan canlı olarak yayınlanmasının sağlanmasını teklif ediyor; hepimizin maruz kaldığı bu saldırganlığın ve kendi halkına karşı gerçekleştirilen bu ihanetin tüm boyutlarıyla açığa çıkartılması suretiyle, toplumun darbeci anlayış ve yapılarla yüzleşmesine de imkân hazırlanılabileceğini düşünüyoruz.

Bilinmelidir ki; bu tür zor zamanlar, toplumun bütün kesimlerinin dayanışmasıyla, farklı kesimlerin birbiriyle sıcak ve samimi bir iletişim kurmasıyla; daha anlamlı, daha sağlıklı ve daha hızlı bir şekilde aşılabilir.

MAZLUMDER olarak bu krizin ve acı tecrübenin doğru bir imkâna dönüştürülmesini, bütün toplumsal kesimlerin ortak değerler etrafında buluşarak el ele vermesini, geleceğimizi karartmak isteyen darbe ve darbe destekçilerine karşı ülkemizin daha çoğulcu, tüm hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu, daha huzurlu ve barışçıl bir iklime taşınmasını ümit ediyoruz.

MAZLUMDER Genel Merkezi

 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2016-07-25Yer Diyarbekir
Okunma Sayısı : 408
Şube ve Temsilcilerimiz
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği -
Adres:
E-posta: | Telefon: | Faks:

Ziyaretçi Sayımız : 4644251